Ekonomi

Tarımda planlı ekim dönemi: Her ilde planlı ekim yapılacak

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hayata geçirdiği proje ile gerçekleştirilecek planlı dikim ile her ildeki çiftçiler planlı çalışmayı ekebilecek. Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir, planlanan ekimle birlikte 132,8 milyon tonluk üretimle Cumhuriyet tarihinin en yüksek üretimi yapılarak vatandaşın ihtiyacının karşılanacağını söyledi.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Kastamonu’nun ev sahipliğinde Bartın, Zonguldak, Bolu, Düzce, Kocaeli, Karabük ve Sakarya’dan yetkililerin ve şube temsilcilerinin katılımıyla “Tarımsal Üretim Planlaması Bölgesel İstişare Toplantısı” gerçekleştirildi. Kastamonu Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir, “Pandemi, iklim değişikliği, savaşlar, artan elektrik maliyetleri ve ekonomik krizlerle birlikte yeni normal olarak tanımlanan bu dönemde, tarımsal üretim konusunda değerli bir iddia üzerine planlama ihtiyacımız doruğa ulaştı. Ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan ele almamız gereken geniş bir kavram olduğunu biliyoruz.”

“26 milyon hektar tarım arazisi 23,8 milyon hektara geriledi”

Tarım arazilerinin tarım sektörünün en önemli sermayesi olduğunu söyleyen Hasdemir, “Bunu en iyi bilen yerlerden biri de Karadeniz Bölgesi Kastamonu. Çünkü bir avuç toprağın bile kıymetli olduğu bir bölgeden bahsediyoruz. Son 20 yılda tarım nüfusumuz 25 milyona yakın arttı. Yani 60 milyondan 85 milyona çıktı. 20 yıl önce 3,5 milyar dolar ihracat yaparken şimdi 200’e yakın tarım ürünü ihraç ediyoruz. Bu durumda bir yandan ihtiyaç artıyor, bir yandan tarım arazileri üzerindeki baskıyla kişi başına düşen tarım arazisi miktarı azalıyor, tarım arazisinin bir metrekaresini bile tek başına bırakamayız.Daha doğru planlamalarla insanımızın daha güvenli gıda tüketmesini sağlamalıyız.Ayrıca Kastamonu’da şehirleşme, şehirleşme, tarım dışı kullanım talepleri var, sanayiye ihtiyaç var. Çocuklarımız ek konut için evleniyor, yerlere ihtiyacımız var. Geçmişte olduğu gibi hiçbirimiz 80 metrekarelik 2+1 evlerde yaşamak istemiyoruz. Daha geniş alanlarda oturmak istiyoruz. Bu durumda 26 milyon hektar olan tarım arazisi 23,8 milyon hektara gerilemiştir. Ancak bu azaldıkça bir paradoks ortaya çıkıyor. Türkiye’de yaklaşık 3,6 milyon hektar tarım arazisi meyve bahçesidir ve azalmamaktadır. Meyve alanlarında yüzde 41 artış var ama halkımızın beslenmesi için önemli olan çeltik, buğday, mısır gibi tarla bitkilerinde yüzde 8 daralma var. Çiftçilerimiz daha fazla kar elde etmek için meyve ekmeye çalışıyor ama Hatay’da, Konya’da Çukurova, Amik Ovası gibi yerlerde yanlış arazi kullanımından dolayı 50 yılda oluşturacağımız bir bahçeyi ovaya teslim edip üç değil tek eserle yönetmek zorunda kalıyoruz. Ayrıca Karadeniz Bölgesi’nde meyve tarlaları yağış sorunu yaşamamakla birlikte yer altından çok fazla su tüketirler, bu bölgede iklim değişikliklerine karşı daha duyarlı olunması gerekir, dolu, sel, fırtına gibi olaylardan etkilenir, bu nedenle Karadeniz Bölgesi’nde tarımsal üretimimiz tehdit altındadır. Son 20 yılda bitkisel üretimde ciddi bir artış var” dedi.

“132,8 milyon ton üretimle Cumhuriyet tarihinin en çok üretimini yapacağız”

Bu yıl Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın koordinasyonunda tarım sektörünün tüm zamanların üretim rekorunu kıracağını belirten Hasdemir, “132,8 milyon ton sebze üretimi ile Cumhuriyet tarihinin en çok üretimini gerçekleştireceğiz, bununla gurur duyuyoruz. Hamdolsun insanımızın ihtiyacını karşılıyoruz. Ancak geriye dönüp baktığınızda bu üretim artışına baktığınızda son 20 yıldaki meyve üretim artışı yüzde 90 civarında. Ama stratejik ürünlerimizin son yıllardaki üretim artışı. 20 yılda yüzde 90 civarında ama stratejik ürünlerimizde üretim artışı çok daha önemli stratejik ürünlerimizde şekerde yüzde 25 bölgede daha stratejik olan yağda yüzde 26 bitkisel yağda Türkiye dünyanın en değerli kayısı ihracatçısı en değerli fındık ihracatçısı hem üretimde hem de ihracatta birinci sıradayız.Ancak yüzde 5 yetersiz olan bir ürünü artırmaya ya da açığımız daha az olan ürünleri artırmaya baktığımızda meyve ve sebzelerde yüksek bir yeterlilikle karşı karşıyayız, ayçiçeği, pirinç ve pirinç üretimimizde 75 milyon tonla yüzde 60 seviyesindeyken, mısır üretimimizi 2 milyon tondan 8,5 milyon tona çıkardık. Ama hala ihtiyaçlarımız var, nüfusumuz artıyor. Pandemi oldu, yollar kapandı, dünyada birçok ülke ihracatını durdurdu. İnsanımızın sofrasına domates, şeftali, nektar, kayısı koyup, “ekmek yerine gel bunları ye” diyemeyiz. Buğday ve mısıra ihtiyacımız var. Onun için tarım arazilerini bu işlere tahsis etmek zorundayız” dedi.

“Yem bitkileri ekim alanını son 20 yılda 3,6 kat artırdık”

Yem bitkileri ekim alanını son 20 yılda 3,6 kat artırdıklarını belirten Hasdemir, “Yem bitkileri için ekim alanını artırırsak bu sefer bu alan buğdaydan alınmış olacak. Fiğ, yonca gibi işlerde çok değerli ama alan arttıkça buğday, mısır, pamuk, sarımsak, soğan, patates tarlaları küçülüyor. Biz saman taşıyıp bu hayvanların önüne o yemi koyarsak burada ekonomik hayvancılıktan söz edemeyiz.” . Bu tür bir tablo plan yapmamızı zorunlu kılıyor” dedi.

“Karadeniz Bölgesi’ndeki su çalışmalarında yakaladığımız başarıyı tüm Türkiye’ye yayacağız”

Su ürünleri sektöründe son 20 yılda ihracatı 17 kat artırdıklarını vurgulayan Hasdemir, “Karadeniz Bölgesi’ne kıyısı olan değerli bir kıyıya sahip olan bu bölgede su ürünleri yetiştiriciliği ve avcılığı da değerlidir. Son 20 yılda su ürünleri ihracatı 17 kat arttı. Türkiye su ürünleri ihracatını 17 kat artırarak dünyanın en değerli su ürünleri ihracatçısı konumuna geldi. Kazandığımız tecrübeyle bunu Türkiye’de de uygulamayı planlıyoruz.” Türkiye’nin diğer bölgelerinde birebir formda. Bu nedenle tarım sektöründe bir yasa değişikliğine ihtiyacımız var.”

“Önemli olan işlerin planını yapacağız”

Tarımsal üretimde planlama yapılacağını belirten Hasdemir, “Önemli olan işlerin planlamasını yapacağız. Bazı bölgelerde bölgenin özelliğine göre belli işler üretilecek. Örneğin işlerin üretildiği yerde bir çiftçi ‘ben ne istersem ekerim’ dedi. Çiftçi ‘Ben kendi yoluma devam edeceğim’ derse, brüt hasılatın yüzde 1’i ile yüzde 5’i arasında idari para cezası vereceğiz. Bu parayı da fedakarlık yaparak planlı üretim yapan çiftçilerimizi desteklemek için kullanacağız. Kademeli bir yaptırım süreci uygulayacağız. Bunu bir kısıtlama getirerek değil, sizi yönlendirerek yapacağız.”

Çalışmanın bütüncül bir çalışma içerisinde oluşturulacağını kaydeden Hasdemir, “Tek bir yerde planlama nedeniyle bir ürünü desteklemiyorsak, TKDK’dan o işin saklama sistemini desteklememesini isteyeceğiz. O iş için Ziraat Bankası’na kredi vermemenizi isteyeceğiz. Bütün bunları bütüncül bir yaklaşımla yapacağız. Destekleri değerli bir politika aracı olarak kullanmak ve bu süreci birlikte yönetmek istiyoruz.”

Toplantıya AK Parti Kastamonu Milletvekilleri Halil Uluay ve Serap Ekmekci, Tarım ve Orman İl Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu, Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu ile çok sayıda davetli ve sektör temsilcisi katıldı.

Konuşmaların ardından bakanlık yetkilileri sektör yetkilileri ile görüş alışverişinde bulundu. – KASTAMONU

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu